Giresun HAVA DURUMU
BİZE ULAŞIN info@nefsipiraziz.com

Köşe Yazıları

Nefsi Piraziz

BENDEHOR (MENDEHORYA) KALESİ’NİN TARİHİ

- +

BENDEHOR (MENDEHORYA) KALESİ’NİN TARİHİ

Bendehor Kalesi’nin antik dönemden kalma olup olmadığı ve bu adın ne anlama geldiği konusunda tarihçiler arasında tam bir mutabakat oluşmamıştır. Piraziz’de en eski iskan yeri olan ve bölgenin Türkler tarafından fethinden önceki tarihlerde yapıldığı anlaşılan Bendehor Kalesi, şimdiki Kaleyanı veya Ayıkaşı adlı mahallenin bulunduğu yerdedir.

Tıpkı Bulancak İlçesindeki Öksün Kalesi, Espiye’deki Andoz Kalesi gibi burasıda Çepni Beyleri yöreyi ele geçirdikleri sırada ahalisi Hıristiyan olan küçük bir istihkamdı, palanka idi. Muhtemelen halkın bağlılık bildirmesi ile barış yoluyla elde edilmiş ve içindeki gayrimüslim unsurlar yerlerinde kalmıştı. Burada 1455’de 24 erkek mükellefin oturduğu ve bunlardan 1.868 akçe vergi alındığı ifade edilmiştir. Gayrimüslimler arasında bulunan Murat, Tekir ve Sevinç gibi Türkçe isimler, Hıristiyan Türklerin bölgede İslam öncesindeki varlığını akla getirmektedir.

1455 ve 1485 yıllarında yapılmış olan vergi kayıtlarında, Kepsil, Elmalu, Kırık, Bozat nahiyeleri ve hatta Piraziz çevresinde gayrimüslimlerin yaşadığı Öksün ile birlikte ikinci iskan yeri olan Bendehor’un, merkez niteliği taşıdığını söylemek mümkündür. Nitekim 1455’te Piraziz yöresini kısmen kapsayan sekiz köylük Davut Kethüda Bölüğü, Kovanlık yöresine tekabül eden beş köylük Elmalı Divanı ve Gülyalı yöresini kapsayan Ebülhayr Kethüda Bölüğü idari, mali açıdan buraya bağlı kabul edilmiştir. Vergi defterleri, Bendehor Kalesi’nde bulunan görevliler konusunda ise sessizdir. Nitekim bu konuda sadece 1547 tarihli defterde Abdullah oğlu Mustafa adlı bir kişi merdan-ı kal’a ve Abdullah oğlu Şükrullah ise derbentçi imlasıyla kaydedilmiştir. Bu durum kalenin her zaman aktif olmadığını, bazen sahil ve çevre köylerin, yolların güvenliğini sağlama amaçlı kullanılmış olabileceğini göstermektedir.

Gerek İslamiyet’in kabulü ile gerekse göçler neticesinde Bendehor’un zaman içinde Türkleştiği anlaşılmaktadır. Nitekim 1530’da Kale çevresindeki köyde 25’i yetişkin bekar erkek, 77’si hane olmak üzere toplam 102 Müslüman mükelleften söz edilmiştir.

1547’de Bendehor’da 86, 1613 yılında ise 91 Müslüman vergi yükümlüsünün kaydı yapılmıştır. Müslüman mükelleflerden bazılarının baba adlarının Todoros, Nikita, Yorgi ve Kostantin tarzında yazılmış olması, Bendehor Kalesi’nin sakinlerinin ihtida yoluyla Müslüman olduğunu göstermektedir. 1607 tarihli bir belgede Şeyhli köyü yakınlarında, güvenlik için bir palanka yapılmasına izin verildiği bildirilmektedir. Bu yapının Bendehor olduğu, eskiyen kalenin yeniden ihya edilmeye çalışıldığı anlaşılmaktadır.

Bu tarihten 19.yüzyıla kadar, Bendehor Kalesi’nin de içinde bulunduğu yöre tarihine ışık tutacak fazla kaynak yoktur. Buna rağmen sahilde kent oluşumunun gerçekleşmeye başladığı 19.yüzyılın ikinci yarısına kadar bölgenin genel olarak köy yerleşimi ile tarihi süreci tamamladığını söyleyebiliriz. Bu süreç içinde, Abdal iskelesini gözetleyen işlevinden başka Bendehor Kalesi’nin statüsünü ortaya koyacak verilerden yoksunuz.

İlçenin önemli bir kültür varlığı olan Bendehor Kalesi’nin merkezi fonksiyonunu iyice yitirdiğini, nüfus potansiyelinin giderek sahilde Abdal İskelesi ve Eren Camii etrafında artış gösterdiğini söyleyebiliriz.

Kaynak: Geçmişten Günümüze Piraziz

(Palanka, güvenlik amaçlı olarak ağaç, taş ve toprakla yapılmış küçük garnizonlara denir.)

YORUM GÖNDERYorumlarınızı göndermek için alt kısımdaki formu kullanabilirsiniz.